26 Ekim 2007 Cuma
bölüme vereceğimiz yazinin b parçası
bölüme ön bir izin dilekçesiyle iki ek veriyoruz. Esra izin dilekçesini ve a ekini hazırladı. a ekinde organizasyonun gerekçeleriyle birlikte genel olarak tanıtımı var. benim hazirladigim b eki bu seneki etkinliğin dökümü ve detayları. Formati wordde iyi görünüyo ama buraya copy paste edince fontlar falan degisir sanirim..o yüzden mail grouba yollayayim.
23 Ekim 2007 Salı
gelismeler ve bir sonraki toplanti
uhm, selam !
neyse :)
esra ve fulya hocalar yonetime verilecek metin uzerinde haril haril calisiyorlar, onlari oyle gorunce kendimi tembel hissettim, esra hoca yakin zamanda metnin ilk draftini bize ulastiracaktir, boylece hepimiz metnin uzerinden gecip kendisine geri yollayarak, yonetime iletilecek metni hazirlamasina yardimci oluruz. metin verildikten sonra 1 hafta icinde iznin cikmasini bekliyoruz, yoksa calismalarimiz underground sekilde devam edecektir, bu hevese sahipti herkes en son gorusmelerimizde :)
tema konusunda hala sorun yasiyoruz, umarim hala herkesin aklinin bir kosesi hala bu konuda surekli dusunuyordur. biliyorum dersler agirlasti vesaire ama hala o istedigimiz "cikis noktasi" olacak sey eksik ve olmadigi surece cikamiyoruz. tum is gruplarinin calismaya baslayabilmeleri icin temanin belli olmasi gerekiyor. o yuzden onumuzdeki toplantiya lutfen aklinizda soyle 2-3 tema onerisiyle gelin, bu oneriler eskilerin de yeniden gundeme getirilmesi olabilir [kayit-disi] gibi, ama her tema onerinizin yanina soyle bir paragraflik bir aciklama eklerseniz [hem neden o tema olmasi gerektigi, hem de o tema'nin yardimci acilimlari] toplanti icerisinde "tema"ya karar verilebilir ve calismalar istenilen ivmeyi kazanir. subat'a cok da zaman kalmadi aslinda.
is gruplari da yavas yavas kendi iclerinde organizasyonlarini saglasinlar, grup baskanlari calisma arkadaslarini cagirsin kendi iclerinde toplantilar baslasin yavas yavas. hatta bakin ben burdan cagrimi yapiyorum sevgili atolye grubuma; sevde vardi benim grubumda, iki kisi daha ama onlar kimdi hatirlamiyorum, easa tutorpack vardi daha onceki blog postlarinda, onu okuyun iyice, o bizim incilimiz gibi olacak. onun benzeri bir yapi hazirlayacagiz kendi organizasyonumuza gore. diger is gruplari da kendi ic organizasyonlarini yeniden saglasin, tema ile beraber hizlanacagiz cunku.
bu kadar yazinin ardindan sonraki toplantimizin tarihini ve yerini ilan edelim: 1 kasim persembe, cati atolyesi; 17:00
temaya karar verilecegi icin tum cekirdek kadronun orda olmasini dileriz.
neyse :)
esra ve fulya hocalar yonetime verilecek metin uzerinde haril haril calisiyorlar, onlari oyle gorunce kendimi tembel hissettim, esra hoca yakin zamanda metnin ilk draftini bize ulastiracaktir, boylece hepimiz metnin uzerinden gecip kendisine geri yollayarak, yonetime iletilecek metni hazirlamasina yardimci oluruz. metin verildikten sonra 1 hafta icinde iznin cikmasini bekliyoruz, yoksa calismalarimiz underground sekilde devam edecektir, bu hevese sahipti herkes en son gorusmelerimizde :)
tema konusunda hala sorun yasiyoruz, umarim hala herkesin aklinin bir kosesi hala bu konuda surekli dusunuyordur. biliyorum dersler agirlasti vesaire ama hala o istedigimiz "cikis noktasi" olacak sey eksik ve olmadigi surece cikamiyoruz. tum is gruplarinin calismaya baslayabilmeleri icin temanin belli olmasi gerekiyor. o yuzden onumuzdeki toplantiya lutfen aklinizda soyle 2-3 tema onerisiyle gelin, bu oneriler eskilerin de yeniden gundeme getirilmesi olabilir [kayit-disi] gibi, ama her tema onerinizin yanina soyle bir paragraflik bir aciklama eklerseniz [hem neden o tema olmasi gerektigi, hem de o tema'nin yardimci acilimlari] toplanti icerisinde "tema"ya karar verilebilir ve calismalar istenilen ivmeyi kazanir. subat'a cok da zaman kalmadi aslinda.
is gruplari da yavas yavas kendi iclerinde organizasyonlarini saglasinlar, grup baskanlari calisma arkadaslarini cagirsin kendi iclerinde toplantilar baslasin yavas yavas. hatta bakin ben burdan cagrimi yapiyorum sevgili atolye grubuma; sevde vardi benim grubumda, iki kisi daha ama onlar kimdi hatirlamiyorum, easa tutorpack vardi daha onceki blog postlarinda, onu okuyun iyice, o bizim incilimiz gibi olacak. onun benzeri bir yapi hazirlayacagiz kendi organizasyonumuza gore. diger is gruplari da kendi ic organizasyonlarini yeniden saglasin, tema ile beraber hizlanacagiz cunku.
bu kadar yazinin ardindan sonraki toplantimizin tarihini ve yerini ilan edelim: 1 kasim persembe, cati atolyesi; 17:00
temaya karar verilecegi icin tum cekirdek kadronun orda olmasini dileriz.
19 Ekim 2007 Cuma
stand by
kayıtdışı ekibi kendini stand by a aldı..normaldir donem koşturmaları başladı. esrayla bölüme vereceğimiz metni epey ilerlettik önümüzdeki hafta son halini buraya koyacağız, kulağınızı tırmalayan bişeyler olursa fikir verirsiniz. esra rengin hocaya çıtlattı, yazıyı vermeden mevzuyu önce ona iyice açıklayacağız, büyük ihtimalle sali sabahi olacak bu..çarşamba da yaziyi veririz..büyük ihtimalle o hafta bölüm kuruluna girer ve bir hafta sonra sonucunu alırız. kabul edilirse hemen kutlayalım:)
Bu arada değişecekse tema üzerine buradan kafa yoralım derim..buna kayıt dışı üzerine fikirlerimizi yazarak da başlayabiliriz buradan başka bi lafa sıçrayabiliriz. kayıtdışını online olarak sizinle birlikte düşüneyim şimdi hazır bebiş uyumuş herşey sakinken. bu ara tasarıma giriş dersinde filmler izliyoruz, iki film izledik mimar babamda louis kahn ve frank lloyd wright..ikisi de gerçek hayatta ne başka yaşamışlar kayıtlardaki binaları dışında. o filmlerde yine kayitlar sayesinde kayıt dışı hayatlarına ulaşınca bu adamların, modernizmi daha iyi anlıyoruz, büyük mimar olmak için berbat bi insan ve aile babası olmak gerektiğini anlıyoruz, o mimarların da dibe vurup çıkan insanlar olduğunu görüyoruz, kendimizle ilişki kurabildiğimiz noktada herşeyi daha iyi anlıyoruz:) mevzu her ne ise birşeyler gerçeklik üzerinden çok daha iyi anlaşılıyor. aynı şeklide lisansüstünde bilişim kavramları dersinde okuduğumuz metinleri hypertext olarak okuyoruz..yani okuduğumuz metindeki tüm kişileri, tüm zamanları, kitapları başka kaynaklardan da bulup o dönemin gerçekliğini canlandırmaya çalışıyoruz...vee herkes birden o sıkıcı metinleri okumaya başladı, çünkü o metinler aracı oldu, başka birsürü şeyi ilşkilendirmeye başladık...kayıt içindeki kategorize edilmiş bi dizgiye girmiş bilgiler bize yabancılaşıyor, ama artık öyle imkanlar var ki elimizde doğru yanlış bilmiyorum ama bilmediğimiz herşeye cart diye ulaşabiliyor, ve kendi kendimize ek bilgiler bularak içselleştirmeye başlayabiliyoruz...doğru bilgi nerde bilmiyorum ama internet formel-informel tüm kanllardan ilşkisel düşünmemizi kolaylaştırıyor...ekşi sözlük wikipedia derken bişeyin içyüzünü çözümlemeye başlıyoruz...internet ne mesela nasıl bi bi network? kayıt içi mi dışı mı ...hepsi var. 'ilişkisel düşünme' bence bu dönemin geçerli lafı...artık herşeyi herşeyle ilşkilendirebiliriz bu imkanlarla..ve daha iyi anlayabiliriz belki..internet belki de hiyerarşi dışı yapısıyla biçok formel şeyi yumuşattı..orda hayattaki maskeler bırakılabiliyo, tabii istediğin herhangi başka bi maskeyi bürünme imkanları tüketime de yine götürüyo ama böyle kullanılmayabilir, ya da insanı rahatlatıyosa böyle de kullanılsın....internete taktım şimdi kafayı...acaba bu network hiyerarşi dışı-disiplinlerarası ve kayıtdışıları destekleyen bir aracı mı? militer bir niyetle kurulup şu an geldiği noktada sosyoloji dışında mimarlığı ilgilendiren bi mevzu var mı? belki internet de değil tüm multimedya..tüm bilim teknolojileri....buralara gelince arayüz önerisi derinleşmeye başladı bende...arayüz kayıt iiçi ve dışı arasında kurulabilir mi? ve mimarlık da böyle bir arayüz olabilir mi? sadece cephe anlamında değil...gerçek dünyayla kurduğu dünya arasındaki arayüz...ve ne kadar gerçek hayattan veriler üzerine kurulursa o kadar iyi olan bir arayüz..ne kadar gerçeği kurmacaya katabilirse o kadar iyi bir arayüz...tasarım kurmaca değil mi? daha çok kayıtiçine dair durmuyor mu? kayıt dışında bir imza taşımayan öyle iyi tasarımlar var ki...eğitimin hep kayıt içi ler üzerine kurulduğu bi dünyada kafalarımıza bi format atılmıyor mu? bize öğretilen kayıt içi dünyada bu dünyaya ait en iyi olanları biraz akıllı olanlar hemen yakalayıp ödüllendirmiyor muyuz? peki ya hepsi safsataysa? bu dünyaya yeryüzüne ve insanlığa ne yararı var bu kurmacaların? süper dillerin? tüm bunlardan arınmanın yolu ne? insanları kurmacaya uymaya zorlamaktansa onların içinde olduğu şeyi daha iyi anlayıp ordan yol alınamaz mı? işte bu noktada sosyolojiye-psikolojiye-ekonomiye-politikaya ve diğer yanda mesleğin teknik yanlarındaki bilgiye, malzemenin doğasına strüktürün doğasına dönmemeiz gerekmiyor mu? tüm bu disiplinlerarası geyik böyle bi samimi duruşa hizmet edemez mi? tüm bu teknoloji bizi gerçeklikle buluşturamaz mı? bu gecelik nakavt...
Bu arada değişecekse tema üzerine buradan kafa yoralım derim..buna kayıt dışı üzerine fikirlerimizi yazarak da başlayabiliriz buradan başka bi lafa sıçrayabiliriz. kayıtdışını online olarak sizinle birlikte düşüneyim şimdi hazır bebiş uyumuş herşey sakinken. bu ara tasarıma giriş dersinde filmler izliyoruz, iki film izledik mimar babamda louis kahn ve frank lloyd wright..ikisi de gerçek hayatta ne başka yaşamışlar kayıtlardaki binaları dışında. o filmlerde yine kayitlar sayesinde kayıt dışı hayatlarına ulaşınca bu adamların, modernizmi daha iyi anlıyoruz, büyük mimar olmak için berbat bi insan ve aile babası olmak gerektiğini anlıyoruz, o mimarların da dibe vurup çıkan insanlar olduğunu görüyoruz, kendimizle ilişki kurabildiğimiz noktada herşeyi daha iyi anlıyoruz:) mevzu her ne ise birşeyler gerçeklik üzerinden çok daha iyi anlaşılıyor. aynı şeklide lisansüstünde bilişim kavramları dersinde okuduğumuz metinleri hypertext olarak okuyoruz..yani okuduğumuz metindeki tüm kişileri, tüm zamanları, kitapları başka kaynaklardan da bulup o dönemin gerçekliğini canlandırmaya çalışıyoruz...vee herkes birden o sıkıcı metinleri okumaya başladı, çünkü o metinler aracı oldu, başka birsürü şeyi ilşkilendirmeye başladık...kayıt içindeki kategorize edilmiş bi dizgiye girmiş bilgiler bize yabancılaşıyor, ama artık öyle imkanlar var ki elimizde doğru yanlış bilmiyorum ama bilmediğimiz herşeye cart diye ulaşabiliyor, ve kendi kendimize ek bilgiler bularak içselleştirmeye başlayabiliyoruz...doğru bilgi nerde bilmiyorum ama internet formel-informel tüm kanllardan ilşkisel düşünmemizi kolaylaştırıyor...ekşi sözlük wikipedia derken bişeyin içyüzünü çözümlemeye başlıyoruz...internet ne mesela nasıl bi bi network? kayıt içi mi dışı mı ...hepsi var. 'ilişkisel düşünme' bence bu dönemin geçerli lafı...artık herşeyi herşeyle ilşkilendirebiliriz bu imkanlarla..ve daha iyi anlayabiliriz belki..internet belki de hiyerarşi dışı yapısıyla biçok formel şeyi yumuşattı..orda hayattaki maskeler bırakılabiliyo, tabii istediğin herhangi başka bi maskeyi bürünme imkanları tüketime de yine götürüyo ama böyle kullanılmayabilir, ya da insanı rahatlatıyosa böyle de kullanılsın....internete taktım şimdi kafayı...acaba bu network hiyerarşi dışı-disiplinlerarası ve kayıtdışıları destekleyen bir aracı mı? militer bir niyetle kurulup şu an geldiği noktada sosyoloji dışında mimarlığı ilgilendiren bi mevzu var mı? belki internet de değil tüm multimedya..tüm bilim teknolojileri....buralara gelince arayüz önerisi derinleşmeye başladı bende...arayüz kayıt iiçi ve dışı arasında kurulabilir mi? ve mimarlık da böyle bir arayüz olabilir mi? sadece cephe anlamında değil...gerçek dünyayla kurduğu dünya arasındaki arayüz...ve ne kadar gerçek hayattan veriler üzerine kurulursa o kadar iyi olan bir arayüz..ne kadar gerçeği kurmacaya katabilirse o kadar iyi bir arayüz...tasarım kurmaca değil mi? daha çok kayıtiçine dair durmuyor mu? kayıt dışında bir imza taşımayan öyle iyi tasarımlar var ki...eğitimin hep kayıt içi ler üzerine kurulduğu bi dünyada kafalarımıza bi format atılmıyor mu? bize öğretilen kayıt içi dünyada bu dünyaya ait en iyi olanları biraz akıllı olanlar hemen yakalayıp ödüllendirmiyor muyuz? peki ya hepsi safsataysa? bu dünyaya yeryüzüne ve insanlığa ne yararı var bu kurmacaların? süper dillerin? tüm bunlardan arınmanın yolu ne? insanları kurmacaya uymaya zorlamaktansa onların içinde olduğu şeyi daha iyi anlayıp ordan yol alınamaz mı? işte bu noktada sosyolojiye-psikolojiye-ekonomiye-politikaya ve diğer yanda mesleğin teknik yanlarındaki bilgiye, malzemenin doğasına strüktürün doğasına dönmemeiz gerekmiyor mu? tüm bu disiplinlerarası geyik böyle bi samimi duruşa hizmet edemez mi? tüm bu teknoloji bizi gerçeklikle buluşturamaz mı? bu gecelik nakavt...
16 Ekim 2007 Salı
organizasyon ismi: kayıtdışı
gelemeyenler için bir özet geçeyim. 10 ekim çarş. toplantısında kısıtlı sayıda da olsa gelen kişilerle birlikte organizasyon ismi ve tema meselelerini netleştirmeye çalıştık. "kayıtdışı" genel kabul gördüğü için ve organizasyonun yapısına uygun bulunduğu için organizasyon ismi olarak seçildi...tema olarak da kayıt dışı ile başlanabilir dendi, ama endişeler de var bu konuda...çok genel bir tema olduğu, ve elma-armut cinsi birbirinden alakasız işler çıkarabileceği düşünüldü, belki yanına çağrışımları ya da bizim bundan ne kastettiğimiz eklenebilir diye sonlandı...toplantı iki soruyla kendi kendini bitirdi:)
üretim derkenki beklentimiz ne?
tema: "kayıtdışı" bu beklentiyi karşılıyor mu?
nedenini ancak kaytdışının bizde açtığı mevzuları dillendirirsek bulabiliriz...kayıt dışı ile ilgili bir söylem geliştirelim...zaten yazanlar var...digerleri de yazarsa bi sonraki toplantıda bunları ardarda dizelim..ve ortak söylemimizi oluşturalım...bu arada bu temaya ısınamayanlar alternatiflerini türetsin dedik.
bu haftaki is bu organizasyonun metnini bölüm iznine sunmak...esra bayramda başlayacaktı..bu hafta yazıyoruz bloga koyuyoruz, edit edecek olan varsa yazıyor ve en geç cuma günü bölüme veriyoruz...bi sonraki toplantı tarihimizi bu işler sonrasına bırakalım derim...ama blog çalışırsa kayıtdışı söylemi ya da alternatif temalar kendi kendine gelişmeye başlar...
bu arada iş grupları kendi alt başlıklarını ele alıp yeniden düzenleyebilir mi? işgrupları kendi içinde bi toplanmalı..bölüme daha mantıklı bi listeyle çıkarız o vakit..sponsor grubu ilk olasılıkları dizebilir, tanıtım grubu en azından font logo renk vb. kimlik meselelerini çalışabilir belkim? sergi yarışması ciddi iş..biraz nasıl yapacağımızı bölüme açabiliriz..bu konuda ayşenin fikirleri vardı, juri oylaması ytuden herkese açık şeklinde.parti grubu bile bölümün çok üzerinde duracağı mekan-temizlik-güvenlik meseleleriyle ilgilenebilir, öneri geliştirebilir...mekan grubu mekanlistesi çıkarmalı..atölyeler genel olarak bu işi nasıl organize edeceklerinin bir dökümünü yapabilirler..çok iş var aslında..her grup bu anlamda bi atılım yaparsa, bölüme verecegimiz text epey ciddiye alınır diye düşünüyorum...herkeste biseyler birikirse bu persembe yani 18 ekim'de toplanabiliriz, yok işlemezse o zaman toplanmayıp netten yürütelim.
fulyaoa.
üretim derkenki beklentimiz ne?
tema: "kayıtdışı" bu beklentiyi karşılıyor mu?
nedenini ancak kaytdışının bizde açtığı mevzuları dillendirirsek bulabiliriz...kayıt dışı ile ilgili bir söylem geliştirelim...zaten yazanlar var...digerleri de yazarsa bi sonraki toplantıda bunları ardarda dizelim..ve ortak söylemimizi oluşturalım...bu arada bu temaya ısınamayanlar alternatiflerini türetsin dedik.
bu haftaki is bu organizasyonun metnini bölüm iznine sunmak...esra bayramda başlayacaktı..bu hafta yazıyoruz bloga koyuyoruz, edit edecek olan varsa yazıyor ve en geç cuma günü bölüme veriyoruz...bi sonraki toplantı tarihimizi bu işler sonrasına bırakalım derim...ama blog çalışırsa kayıtdışı söylemi ya da alternatif temalar kendi kendine gelişmeye başlar...
bu arada iş grupları kendi alt başlıklarını ele alıp yeniden düzenleyebilir mi? işgrupları kendi içinde bi toplanmalı..bölüme daha mantıklı bi listeyle çıkarız o vakit..sponsor grubu ilk olasılıkları dizebilir, tanıtım grubu en azından font logo renk vb. kimlik meselelerini çalışabilir belkim? sergi yarışması ciddi iş..biraz nasıl yapacağımızı bölüme açabiliriz..bu konuda ayşenin fikirleri vardı, juri oylaması ytuden herkese açık şeklinde.parti grubu bile bölümün çok üzerinde duracağı mekan-temizlik-güvenlik meseleleriyle ilgilenebilir, öneri geliştirebilir...mekan grubu mekanlistesi çıkarmalı..atölyeler genel olarak bu işi nasıl organize edeceklerinin bir dökümünü yapabilirler..çok iş var aslında..her grup bu anlamda bi atılım yaparsa, bölüme verecegimiz text epey ciddiye alınır diye düşünüyorum...herkeste biseyler birikirse bu persembe yani 18 ekim'de toplanabiliriz, yok işlemezse o zaman toplanmayıp netten yürütelim.
fulyaoa.
15 Ekim 2007 Pazartesi
Kayitdisi
Onceki toplantiya gelip-gidenlerin kaydi elimde olmadigindan, aysen hoca'nin da metnine bakarak diyebilirim ki biz organizasyon adi icin, nasil yazildigi konusunda cok ugrasmasak da bir karar verdik ve bunu duyurmayi unuttuk:
kayitdisi.
fotograflarin kayitdisi'na bir kutlama olmasinin da nedeni buydu :)
bu bilgi dahilinde is gruplari calismalarina baslayabilir, blogdan duyurmamiz gerektigini dusundum. tema konusunda hala kafa yurutebiliriz, bayram hem bir calisma firsatiydi hem de hepimiz icin guzel bir tatildi, ama kimsenin elinde bu persembe toplanmamizi gerektirecek data bulundugunu sanmiyorum, yine de gerekliyse toplanti ilanini blog uzerinden yapabilirsiniz. herkesin blogu takip ettigi umidiyle :)
herkese iyi calismalar, sevgiler.
kayitdisi.
fotograflarin kayitdisi'na bir kutlama olmasinin da nedeni buydu :)
bu bilgi dahilinde is gruplari calismalarina baslayabilir, blogdan duyurmamiz gerektigini dusundum. tema konusunda hala kafa yurutebiliriz, bayram hem bir calisma firsatiydi hem de hepimiz icin guzel bir tatildi, ama kimsenin elinde bu persembe toplanmamizi gerektirecek data bulundugunu sanmiyorum, yine de gerekliyse toplanti ilanini blog uzerinden yapabilirsiniz. herkesin blogu takip ettigi umidiyle :)
herkese iyi calismalar, sevgiler.
14 Ekim 2007 Pazar
özür, tema v.d...
sevgili arkadaşlar, bu muhteşem buluşmanın mimarları, aktörleri, v.s....
öncelikle türlü mazeretler dolayısıyla katılamadığım toplantı sayısının akademik gecikme sınırlarının dışında dolaştığını farkederek bu "post"un ilk kısmının özürlere ayırmam olağan karşılanmalı... neyse lafı dolandırmadan söyleyeyim: kusura bakmayın... bugüne kadar yapılanlarda emeği geçenlere ise sonsuz teşekkürler...
bu girizgahtan sonra gelişme bölümüne geçiyorum: temayla ilintili tartışmaların çok güzel bir yere gelmiş olduğunu söylemeliyim. kayıt dışı, bir başka deyişle "off the record" meselesi benim "informal", "enformel" yani "gayri resmi", "kurum dışı", "okul ötesi" bir pratiğin izlerini sürmemi sağlıyor ki bence bu yapılan işin en önemli parçası... okul dışında bir araya geliş... bulunuş olarak dışında olmasa da düşünce yapısıyla kopuş yaşamak... okul kötü birşey olduğu için değil sadece çerçevesi belli birşeyin dışında hareket etmenin bize katacağı değerleri farketmek için... dolayısıyla temanın bana çağrıştırdığı kavramlar bunlar, dışarıda olmak, dışında davranmak, öğretilmişlerin dışına çıkmak dolayısıyla kendini keşfetmek, kendini anlamak... yani hernekadar dışında bir etkinlik olsa da içindekine dair birşeyler söylemek... bu yüzden belki de sadece iç/dış 01 bilemiyorum....
sonuç: isim konusunda tartışmalar sürebilir tabi ki ama son olarak söylemek istediğim isim ne olursa olsun altını nasıl doldurduğumuz önemli... evet isim ilgi çekmeli ve davet etmeli... ama temanın açılımının etkinliğe yansımasını sağlamak da o kadar önemli diye düşünüyorum... bu nedenle isimle paralel olarak bu konuda da düşünse üretsek mi?
sonun sonu: işbölümü ve çalışma grupları ile ilgili yapılan çizelge benm açımdan ok. bunun ötesinde etkinlikte yer alacak, hadi sevmediğim bir sözcük ama yine de kullanayım, "atölye" lerin organizasyon işinde de bir iki söz söylemek isterim... eğer toplantılara gelebilirsem tabi :)) sevgiler, a.
FOA için not: tmöble ilgili bilgiler sanırım kişisel hafızalarda ve arşivlerde yaşayacak zira nette bütünsel herhangi bir bilgi yok gibi duruyor...
öncelikle türlü mazeretler dolayısıyla katılamadığım toplantı sayısının akademik gecikme sınırlarının dışında dolaştığını farkederek bu "post"un ilk kısmının özürlere ayırmam olağan karşılanmalı... neyse lafı dolandırmadan söyleyeyim: kusura bakmayın... bugüne kadar yapılanlarda emeği geçenlere ise sonsuz teşekkürler...
bu girizgahtan sonra gelişme bölümüne geçiyorum: temayla ilintili tartışmaların çok güzel bir yere gelmiş olduğunu söylemeliyim. kayıt dışı, bir başka deyişle "off the record" meselesi benim "informal", "enformel" yani "gayri resmi", "kurum dışı", "okul ötesi" bir pratiğin izlerini sürmemi sağlıyor ki bence bu yapılan işin en önemli parçası... okul dışında bir araya geliş... bulunuş olarak dışında olmasa da düşünce yapısıyla kopuş yaşamak... okul kötü birşey olduğu için değil sadece çerçevesi belli birşeyin dışında hareket etmenin bize katacağı değerleri farketmek için... dolayısıyla temanın bana çağrıştırdığı kavramlar bunlar, dışarıda olmak, dışında davranmak, öğretilmişlerin dışına çıkmak dolayısıyla kendini keşfetmek, kendini anlamak... yani hernekadar dışında bir etkinlik olsa da içindekine dair birşeyler söylemek... bu yüzden belki de sadece iç/dış 01 bilemiyorum....
sonuç: isim konusunda tartışmalar sürebilir tabi ki ama son olarak söylemek istediğim isim ne olursa olsun altını nasıl doldurduğumuz önemli... evet isim ilgi çekmeli ve davet etmeli... ama temanın açılımının etkinliğe yansımasını sağlamak da o kadar önemli diye düşünüyorum... bu nedenle isimle paralel olarak bu konuda da düşünse üretsek mi?
sonun sonu: işbölümü ve çalışma grupları ile ilgili yapılan çizelge benm açımdan ok. bunun ötesinde etkinlikte yer alacak, hadi sevmediğim bir sözcük ama yine de kullanayım, "atölye" lerin organizasyon işinde de bir iki söz söylemek isterim... eğer toplantılara gelebilirsem tabi :)) sevgiler, a.
FOA için not: tmöble ilgili bilgiler sanırım kişisel hafızalarda ve arşivlerde yaşayacak zira nette bütünsel herhangi bir bilgi yok gibi duruyor...
13 Ekim 2007 Cumartesi
11 Ekim 2007 Perşembe
10 Ekim 2007 Çarşamba
geri sarma
kayıt(0) => kayıt(yok) - kayıt(sız) - kayıt(dışı)
kayıt(1) => kayıt(var) - kayıt(lı) - kayıt(ta) - kayıt(içi)
kayıt(01) : (01) anlamları x "kayıt" = yaptığımız tartışmaların hepsini toplar nitelikte görünüyor. belki de bu anlamların seçimini katılımcılara bırakmalıyız.
kayıt; içi-dışı, var-yok, sız-lı vb. her durum, sürecin yöntemini belirliyor, süreçler yaratıyor. bu da tema nın sağladığı anlamların ortak noktasını oluşturuyor
kayıt(01) = proje_adı(tema)
kayıt(01) = tema
kayıt(01) = tema(etkinlik_adı)
kayıt(1) => kayıt(var) - kayıt(lı) - kayıt(ta) - kayıt(içi)
kayıt(01) : (01) anlamları x "kayıt" = yaptığımız tartışmaların hepsini toplar nitelikte görünüyor. belki de bu anlamların seçimini katılımcılara bırakmalıyız.
kayıt; içi-dışı, var-yok, sız-lı vb. her durum, sürecin yöntemini belirliyor, süreçler yaratıyor. bu da tema nın sağladığı anlamların ortak noktasını oluşturuyor
kayıt(01) = proje_adı(tema)
kayıt(01) = tema
kayıt(01) = tema(etkinlik_adı)
orta-k-bahçe 3.toplantı
>tema: öneriler: (bunlari süslüpüslü yazmistimdi ama buraya gelince fıss oldular:)
01var_yok/ sonsuz_limtli/doğum_ölüm/ açık_kapalı/ sınırsız_sınırlı/ analog_dijital...
“kayıtdışı/…off the records”
“kayıtdışı_01”
arayüz
“durumdan vazife”
mekan
kaygı…
algı
başkalaşım
TEK Bİ(nlerce) NOKTA
01var_yok/ sonsuz_limtli/doğum_ölüm/ açık_kapalı/ sınırsız_sınırlı/ analog_dijital...
“kayıtdışı/…off the records”
“kayıtdışı_01”
arayüz
“durumdan vazife”
mekan
kaygı…
algı
başkalaşım
TEK Bİ(nlerce) NOKTA
>iş grupları:
Sponsorluk Ekibi: başkanlar: didem özkızılcık/ emre içdem>>
sponsorluk dosyası hazırlama
iletişime geçilecek şirketleri belirleme
şirketlerle iletişimi kurma
ihtiyaç listesi hazırlama
ön bütçe: Tüm iş gruplarıyla iletişim içinde bütçe çıkarma
Tanıtım Ekibi: başkan: yelta köm >>ekip: canan/ zeynep/ şima/ tan
bülten/ gazete hazırlama
kurumsal kimlik, afiş, web sitesi hazırlama
diğer okullarla iletişime geçme
yayın organlarına ulaşma
Atölye Ekibi: başkanlar: doruk çiftçi/ melike erker/ atakan türkoğlu >>ekip: sevde/ kübra/ fatma
tutorpack hazırlama
atölye önerilerini değerlendirme
atölye yürütücülerinin isteklerini belirleme
atölye katılımcılarını düzenleme
atölyeleri takip etme
Ortabahçe_ Tartışma ekibi: başkanlar: büşra al/ büşra barutçu/ tuba öztürk/ zeynep çınar/ sibel şenyücel>>
tartışma yürütücülerine davet: öneri: Bülent Tanju/ farklı disiplinlerden isimler
tartışma daveti için bir metin hazırlama
etkinlik alanı ekibiyle birlikte mekanın seçimi ve düzenlenmesi
Etkinlik Alanı Ekibi: başkanlar: fulya ö.akipek/ esra sakınç>>
etkinliğin gerçekleşeceği mekanları belirleme
belirlenmiş mekansal ihtiyaçları giderme
Yarışma Ekibi: başkanlar: selim ökem/ ayşen ciravoğlu>>
YTU sergi duzeni yarışması duyuru (fikir/ uygulama/ detay/ malzeme örnekleme)
Juri: ınternet üzerinden oylamayla seçim düzeneğinin kurulması
Ödül: ? bence ödül işin uygulanması zaten?
Parti Organizasyonu ekibi: başkan: selin sur>> ekip: ceren/ tuğba/ emre/ tuğhan
Partinin duyurulması
Sponsor arayışı
Müzik sistemi
Yeme-içme?
Bilet_gelir burs komisyonuna kalabilir
Güvenlik/ temizliketkinlik alanı ekibiyle birlikte mekanın seçimi ve
tema
Kayıt içi/dışı yaptığımız işin illegalliğini çok güzel anlatıyor bence. Kayıt içinde öğrendiklerimiz ve birikimimizle; kayıtdışını yaratmamız ikiliği çok ironik ve çok eğlenceli.Ayrıca Doruğunda belirttiği gibi altı çok dolduralabilinecek bir başlık.
Kayıt içindeyiz ve bunun farkındayız ve eksiklikleri yüzünden kayıtdışını yaratıyoruz.
Bir de kişisel olarak ben filmelerin ve dizilerin kendisinden çok kamera arkalarını izlemeyi severim ve onlarda daha çok eğlenirim.Hem daha yaratıcı hem de daha eğlenceli olurlar.
Aslında gerçek ve doğal olanın kayıt dışında yaşananlar ve oyun olanın ise kayıt içi olan olması ikircikliği...
Kayıt içindeyiz ve bunun farkındayız ve eksiklikleri yüzünden kayıtdışını yaratıyoruz.
Bir de kişisel olarak ben filmelerin ve dizilerin kendisinden çok kamera arkalarını izlemeyi severim ve onlarda daha çok eğlenirim.Hem daha yaratıcı hem de daha eğlenceli olurlar.
Aslında gerçek ve doğal olanın kayıt dışında yaşananlar ve oyun olanın ise kayıt içi olan olması ikircikliği...
9 Ekim 2007 Salı
Organizasyon adı
Organizasyon adıyla ilgili kafamda bir ad oluştu ama yayınlayıp yayınlamamkta tereddüt ettim doğrusu,sonunda yayınlamayı uygun buldum…Organizayson adı olarak “Arayüz” ü düşündümArayüz 07,Arayüz 08 vs….”Arayüz” kelime anlamı olarak;bir mekanizma ile onun kullanıcısı arasındaki etkilişime aracılık eden yüzey veya ortamdır diyebiliriz.Ya da bilgisayaraın hafızasındaki modeli çıktı olarak veren araçlar tanımı da arayüz kelimesinin bir karşılığı olabilir.Burdan yola çıkarak farklı disiplinlerin bu organizasyonda bir araya gelmesi organizasyonun bir arayüz görevi görmesi gibi değerlendirilebilir.Kelime anlamını aşarsak görünenin ardındaki gerçek tanımı bile uygun olabilir.Organizasyondaki amacımız değişken temaya rağmen birşeyleri ortaya çıkarmak,vurgulamak vb ise yine organizasyonun bir arayüz gibi görülebilmesi mümkündür.Bilgisayarın hafızasındaki modeli çıktı olarak vermesi ise bana ortak düşüncelerin bu organizasyonla somut bir karşılığının olmasını çağrıştırdı ama bir bilgisayar terimi olması organizasyon adı olması konusunda tereddüte neden oluyor doğrusu X]
tema/etkinlik adi uzerine
merhaba !
tema uzerine kafa yorulmasi ve insanlarin bloga katilimda bulunmasi sevindirici :) acikcasi fulya hocanin kayitdisi'si uzerine benim aklima direkt gelen kayit-ici/disi(her ne sekilde yazilirsa yazilsin), bana cok doyurucu geliyor. ote yandan, etkinligin gelecegini dusundugumuzde, uluslararasi olma potansiyeliyle, bu tema adi bana etkinlik adi da olabilirmis gibi geliyor.
kayit-ici/disi 07, 08 ,09..
on/off the record 07, 08, 09..
-on/off'un 0/1 sembollerini cagristirmasi ayrica hosuma gidiyor-
uluslararasi olmak, organizasyonun altindan kalkmak adina korkutucu gelse de; dusunuyorum ve neden olmasin diyorum. her yil okulumuza basvuran erasmus ogrencileri sayisi artiyor, internet ile artik diger ulkelerden insanlara ulasmak cok daha kolay vs. herkes bunlari zaten biliyor diye pek de uzatmak istemiyorum. amac okulu aktiflestirmekse, bu organizasyonun uluslararasi olmasi cok sey katacaktir diye dusunuyorum..
etkinlik adi olarak cok daha zayif bir secenek olsa da aklima "durumdan vazife" gibi bir sey geldi gecenlerde. biraz mizahi yani olan, oldukca da gercekci bir baslik. bir durum var ve biz ondan vazife cikarip hicbir zorunlulugumuz yokken boyle bir organizasyon yapiyoruz, dertlenmeyi biraz ortaya cikariyor gibi. ote yandan, lise ogrencilerinin urettigi kisa sinema filmlerinin ismi olabilecek kadar da bayagi geliyor, ama yine de akilda bulunsun istedim bu baslik. -ben de lisede kisa film cektim, ben de bayagi basliklar kullandim, o yuzden boyle bir benzetme yapmaktan cekinmedim :)-
kayit-ici/disi icin sey dusunuyorum, hem organizasyon adi, hem de ilk temamiz olabilir, ikisi birbirinden ayri olacak diye kendimizi sartlamamiza da gerek yok.
mekan, kaygi, algi temalari aklimda kalmis toplantidan. bunlar biraz psikoloji kongresi konu basliklari gibi, uretim konusunda insani ortada birakiyorlar, yeterince kamcilamiyorlar diye dusunuyorum. bunlar hakkinda oturup saatlerce konusulabilir, kucumsemiyorum yani, ama acikcasi akillardaki organizasyona uygun oldugunu sanmiyorum.
diyecegim o ki, benim hem ilk tema hem de organizasyon adi icin oyum "kayit-ici/disi"na :)
tema uzerine kafa yorulmasi ve insanlarin bloga katilimda bulunmasi sevindirici :) acikcasi fulya hocanin kayitdisi'si uzerine benim aklima direkt gelen kayit-ici/disi(her ne sekilde yazilirsa yazilsin), bana cok doyurucu geliyor. ote yandan, etkinligin gelecegini dusundugumuzde, uluslararasi olma potansiyeliyle, bu tema adi bana etkinlik adi da olabilirmis gibi geliyor.
kayit-ici/disi 07, 08 ,09..
on/off the record 07, 08, 09..
-on/off'un 0/1 sembollerini cagristirmasi ayrica hosuma gidiyor-
uluslararasi olmak, organizasyonun altindan kalkmak adina korkutucu gelse de; dusunuyorum ve neden olmasin diyorum. her yil okulumuza basvuran erasmus ogrencileri sayisi artiyor, internet ile artik diger ulkelerden insanlara ulasmak cok daha kolay vs. herkes bunlari zaten biliyor diye pek de uzatmak istemiyorum. amac okulu aktiflestirmekse, bu organizasyonun uluslararasi olmasi cok sey katacaktir diye dusunuyorum..
etkinlik adi olarak cok daha zayif bir secenek olsa da aklima "durumdan vazife" gibi bir sey geldi gecenlerde. biraz mizahi yani olan, oldukca da gercekci bir baslik. bir durum var ve biz ondan vazife cikarip hicbir zorunlulugumuz yokken boyle bir organizasyon yapiyoruz, dertlenmeyi biraz ortaya cikariyor gibi. ote yandan, lise ogrencilerinin urettigi kisa sinema filmlerinin ismi olabilecek kadar da bayagi geliyor, ama yine de akilda bulunsun istedim bu baslik. -ben de lisede kisa film cektim, ben de bayagi basliklar kullandim, o yuzden boyle bir benzetme yapmaktan cekinmedim :)-
kayit-ici/disi icin sey dusunuyorum, hem organizasyon adi, hem de ilk temamiz olabilir, ikisi birbirinden ayri olacak diye kendimizi sartlamamiza da gerek yok.
mekan, kaygi, algi temalari aklimda kalmis toplantidan. bunlar biraz psikoloji kongresi konu basliklari gibi, uretim konusunda insani ortada birakiyorlar, yeterince kamcilamiyorlar diye dusunuyorum. bunlar hakkinda oturup saatlerce konusulabilir, kucumsemiyorum yani, ama acikcasi akillardaki organizasyona uygun oldugunu sanmiyorum.
diyecegim o ki, benim hem ilk tema hem de organizasyon adi icin oyum "kayit-ici/disi"na :)
tema / organizasyon ismi
kayıt(içi)dışı
kayıt(içi)dışı gibi bir ismin organizasyon için daha iyi olacağını düşünmekteyim, ancak bu isim, kaydın içindekiler ve dışındakiler olarak ayrım olarak alınmamalı.
kendi kendime kafa yorduğumda, sürekli kayıttayız aslında, bir görsel bombardımana tutulmaktayız çevremiz tarafından ve buna karşın kendi tasarımlarımızı yaparken hep kaydın dışına çıktığımızı düşünüyoruz, ama asıl kayıt içindeki durum evrimleşerek bize yeni bir kayıt içi durum yaratıyor.
bu başlığın kendi içinde yaşadığı paradoks hoşuma gidiyor, bunun başlığa dinamizm kattığını düşünüyorum.
01
toplantıda da dediğim gibi ben de çağrışımı direk dijital olmakta, ama başka arkadaşlarımla konuştuğumda onlarda bambaşka şeyler oluşturuyor. daha önce de belirtildiği gibi varlık,yokluk; açık,kapalı; vs.
01 çok dallı budaklı bir konu, onu seçtiğimiz zaman bir çerçevesini çizmek zorundayız, hoş çoğu öneri için bu söz konusu.
bir de şu açıdan bakıyorum ki, ilk defa gerçekleşecek bir organizasyon için gerçekten sembol niteliğinde bir konsept.
yeni öneri : başkalaşım
bugünlerde kafamı kurcalayan temalardan biri, başkalaşım aslında içinde yaşadığımız ortamın doğal getirisi, ancak kontrollü kontrolsüz ne şekilde olduğunun farkında değiliz belki.
bugünlerde çoğu şeye dönüşüm diyoruz, ama çoğunun özünde başkalaşım söz konusu, aklıma ilk gelen örneklerden kentsel dönüşüm olmuyor, kentsel başkalaşım oluyor bence (:
mimarlık eğitimi de başkalaşıyor ve aslında biz bunun içinde kendimize yer bulmaya çalışıyoruz vs. bla bla
açıkçası "başkalaşım" beynimde bir anda bir çok kapı açıyor
ps. yazılarım biraz dağınık farkındayım, anlatabildiğim kadar anlatmaya çalıştım, sizinle paylaşırım ki beynimde hala kendine yer arayan bir çok tilki var (:
kayıt(içi)dışı gibi bir ismin organizasyon için daha iyi olacağını düşünmekteyim, ancak bu isim, kaydın içindekiler ve dışındakiler olarak ayrım olarak alınmamalı.
kendi kendime kafa yorduğumda, sürekli kayıttayız aslında, bir görsel bombardımana tutulmaktayız çevremiz tarafından ve buna karşın kendi tasarımlarımızı yaparken hep kaydın dışına çıktığımızı düşünüyoruz, ama asıl kayıt içindeki durum evrimleşerek bize yeni bir kayıt içi durum yaratıyor.
bu başlığın kendi içinde yaşadığı paradoks hoşuma gidiyor, bunun başlığa dinamizm kattığını düşünüyorum.
01
toplantıda da dediğim gibi ben de çağrışımı direk dijital olmakta, ama başka arkadaşlarımla konuştuğumda onlarda bambaşka şeyler oluşturuyor. daha önce de belirtildiği gibi varlık,yokluk; açık,kapalı; vs.
01 çok dallı budaklı bir konu, onu seçtiğimiz zaman bir çerçevesini çizmek zorundayız, hoş çoğu öneri için bu söz konusu.
bir de şu açıdan bakıyorum ki, ilk defa gerçekleşecek bir organizasyon için gerçekten sembol niteliğinde bir konsept.
yeni öneri : başkalaşım
bugünlerde kafamı kurcalayan temalardan biri, başkalaşım aslında içinde yaşadığımız ortamın doğal getirisi, ancak kontrollü kontrolsüz ne şekilde olduğunun farkında değiliz belki.
bugünlerde çoğu şeye dönüşüm diyoruz, ama çoğunun özünde başkalaşım söz konusu, aklıma ilk gelen örneklerden kentsel dönüşüm olmuyor, kentsel başkalaşım oluyor bence (:
mimarlık eğitimi de başkalaşıyor ve aslında biz bunun içinde kendimize yer bulmaya çalışıyoruz vs. bla bla
açıkçası "başkalaşım" beynimde bir anda bir çok kapı açıyor
ps. yazılarım biraz dağınık farkındayım, anlatabildiğim kadar anlatmaya çalıştım, sizinle paylaşırım ki beynimde hala kendine yer arayan bir çok tilki var (:
3. Toplantı 10 Ekim Çarşamba Saat : 17:00 Yer : Çatı Katı Açık Stüdyo
Merhabalar,
Bayram tatiline girmeden önce tema için son toplantımızı yapıp noktayı koyalım diyoruz, böylece ekipler de belki bayram tatili boyunca kendi kısımlarına çalışabilirler.
Toplantı mekanı olarak, Ortabahce'nin artık gün geçtikçe daha çok soğuyacağını ve daha fazla gürültüye ev sahipliği yapacağını düşünmekteyim ki son toplantıda da bunu deneyimledik, o yüzden çatı katındaki açık stüdyoyu önerdim.
3. Toplantı 10 Ekim Çarşamba Saat : 17:00 Yer : Çatı Katı Açık Stüdyo
Yer, mekan, zaman değişebilir durumdadır, yine konuşabiliriz.
Bayram tatiline girmeden önce tema için son toplantımızı yapıp noktayı koyalım diyoruz, böylece ekipler de belki bayram tatili boyunca kendi kısımlarına çalışabilirler.
Toplantı mekanı olarak, Ortabahce'nin artık gün geçtikçe daha çok soğuyacağını ve daha fazla gürültüye ev sahipliği yapacağını düşünmekteyim ki son toplantıda da bunu deneyimledik, o yüzden çatı katındaki açık stüdyoyu önerdim.
3. Toplantı 10 Ekim Çarşamba Saat : 17:00 Yer : Çatı Katı Açık Stüdyo
Yer, mekan, zaman değişebilir durumdadır, yine konuşabiliriz.
8 Ekim 2007 Pazartesi
herkese selam
etkinlik ismi için benım aklıma söyle bısey geldi, TEK Bİ(nlerce) NOKTA
tek bi nokta olarak bakılırsa ortak lık soz konusu Bİ(nlerce) de farklı katılımların ifadesi olabılır.. ayrıca noktanın da kendıne has anlamına ilaveten bır araya gelen noktalarında bızım cok sevdıgımız cızgılerıde olusturması..vs..uzerine belkı daha cok sey yazılabılır..ki kafamda daha cok sey var dı ama vakıt azlıgından sımdılık bunu yazıp kacıyorum nokta:)
etkinlik ismi için benım aklıma söyle bısey geldi, TEK Bİ(nlerce) NOKTA
tek bi nokta olarak bakılırsa ortak lık soz konusu Bİ(nlerce) de farklı katılımların ifadesi olabılır.. ayrıca noktanın da kendıne has anlamına ilaveten bır araya gelen noktalarında bızım cok sevdıgımız cızgılerıde olusturması..vs..uzerine belkı daha cok sey yazılabılır..ki kafamda daha cok sey var dı ama vakıt azlıgından sımdılık bunu yazıp kacıyorum nokta:)
5 Ekim 2007 Cuma
esra sakınc'ın maili ve digerleri
öncelikle toplanti öncesinde gelen maili copy/paste ediyorum,
"uzun ve acılı bir blog denemesinden sonra yeniden bildik bir ortamın tüm huzuruyla herkeslere merhabaaaa.. .
geçen hafta buralarda olmadığımdan yazışmalara yeni bakabildim ve herşey harika görünüyor..
sizin enerjiniz karşısında vayyy demekten kendimi alamadım doğrusu..
tek sorunum blogggggg... ..
birbirimizle hiç anlaşamıyoruz. ..
bunun ötesinde bir deee..
doruuukkk :(((
öylesine siyah kiii, içim kararıyoo ve yazıları okuyamıyorum. ...
bu durumu sakın yaşıma bağlamaya kalkmayınnn.. .
hala biraz gençkızım...
şaka ve bu kişisel mızlanmayı bir yana bırakırsak
tema konusuna gelmek istiyorum.
bu ilk defa gerçekleştirmeye çalıştığımız adı hala belli olmayan etkinlik için
temanın bize (envai çeşit yıldız mensubu), ilk olmasına, çıkış amacımıza ve ilk olmasına has bir ya da daha çok kavramları barındırması ve bu yeni doğuşu kutlaması, haber vermesi gereken bir söylem ya da simge olması gerektiğini düşünürkeeenn...
aldığım bir kitapta okuduğum şu cümle
"sıfır sınırsızlığın ve sonsuzluğun sayısıdır. 1 sayısı varolmayı ve olumsuzluğu ifade ederken, 0 varolmamayı, yokluğu ifade eder. elektrik düğmelerinde ve bilgisayar programlama dillerinde 1 açık 0 ise kapalı anlamındadır"
sonucu
01 ya da sıfırbir
tema için olabilir bir fikir gibi göründü bana.
taşıdığı kavramların çokluğu varlık ve yokluğu, oluş ve hiçliği, sınırsızlığı, açıklığı ve kapalılığı tartışması ve de aynı zamanda birinci anlamına da gelmesi bana iyi göründü.
kısaca
01 teması tartışmaya açılmıştır.
bunun dışında bence acilen bu etkinliğe üstünde anlaşılmış bir isim bulmak gerekmekte.
ingilizce lütfen olmasın..
çok uzun olmasın...
kolay anlaşılır ve kolay yazılır olsun...
ve keşke içinde ortabahçe olsa
tasarım haftası, tasarım günleri vb. klasiklerin dışında...
aklıma gelenler...
ortabahçede tasarım
tasarımhane
tasarım fabrikası
7 24 tasarım
gece gündüz tasarım
kayıt öncesi tasarım
gibi gibi...
biraz uçtuğumun farkındayım ama lütfen herkesler aklına gelen herşeyi düşünmeden yazsın...
yoksa bu savurma durumunda yanlız kalacağım...
şimdilik benden bu kadar...
organizyon şeması ve yapılacaklarla ilgili olarak yelta bence çok başarılı bir giriş yapmış. biraz daha genişletilmesi ve bir sistematiğe oturtulması ile ilgili olarak yetiştirebilirsem bu akşam bir posta, beceremezsem yarın toplantıya çıktı olarak getireceğim.
herkeslere iyi çalışmalar..
görüşmek üzere.
esra s."
sonrasına gelince, şimdilik bir head imaj oluşturdum, tepkiler doğrultusunda görüntümüzü değiştirdik (:
kayıt(içi)dışı, bana da çok çekici geliyor en kısa zamanda belirteceğim düşüncelerimi, elinde çalışma ekiplerinin listesi olan birileri onları yazarsa güzel olur,
görüşmek üzere
yelta
"uzun ve acılı bir blog denemesinden sonra yeniden bildik bir ortamın tüm huzuruyla herkeslere merhabaaaa.. .
geçen hafta buralarda olmadığımdan yazışmalara yeni bakabildim ve herşey harika görünüyor..
sizin enerjiniz karşısında vayyy demekten kendimi alamadım doğrusu..
tek sorunum blogggggg... ..
birbirimizle hiç anlaşamıyoruz. ..
bunun ötesinde bir deee..
doruuukkk :(((
öylesine siyah kiii, içim kararıyoo ve yazıları okuyamıyorum. ...
bu durumu sakın yaşıma bağlamaya kalkmayınnn.. .
hala biraz gençkızım...
şaka ve bu kişisel mızlanmayı bir yana bırakırsak
tema konusuna gelmek istiyorum.
bu ilk defa gerçekleştirmeye çalıştığımız adı hala belli olmayan etkinlik için
temanın bize (envai çeşit yıldız mensubu), ilk olmasına, çıkış amacımıza ve ilk olmasına has bir ya da daha çok kavramları barındırması ve bu yeni doğuşu kutlaması, haber vermesi gereken bir söylem ya da simge olması gerektiğini düşünürkeeenn...
aldığım bir kitapta okuduğum şu cümle
"sıfır sınırsızlığın ve sonsuzluğun sayısıdır. 1 sayısı varolmayı ve olumsuzluğu ifade ederken, 0 varolmamayı, yokluğu ifade eder. elektrik düğmelerinde ve bilgisayar programlama dillerinde 1 açık 0 ise kapalı anlamındadır"
sonucu
01 ya da sıfırbir
tema için olabilir bir fikir gibi göründü bana.
taşıdığı kavramların çokluğu varlık ve yokluğu, oluş ve hiçliği, sınırsızlığı, açıklığı ve kapalılığı tartışması ve de aynı zamanda birinci anlamına da gelmesi bana iyi göründü.
kısaca
01 teması tartışmaya açılmıştır.
bunun dışında bence acilen bu etkinliğe üstünde anlaşılmış bir isim bulmak gerekmekte.
ingilizce lütfen olmasın..
çok uzun olmasın...
kolay anlaşılır ve kolay yazılır olsun...
ve keşke içinde ortabahçe olsa
tasarım haftası, tasarım günleri vb. klasiklerin dışında...
aklıma gelenler...
ortabahçede tasarım
tasarımhane
tasarım fabrikası
7 24 tasarım
gece gündüz tasarım
kayıt öncesi tasarım
gibi gibi...
biraz uçtuğumun farkındayım ama lütfen herkesler aklına gelen herşeyi düşünmeden yazsın...
yoksa bu savurma durumunda yanlız kalacağım...
şimdilik benden bu kadar...
organizyon şeması ve yapılacaklarla ilgili olarak yelta bence çok başarılı bir giriş yapmış. biraz daha genişletilmesi ve bir sistematiğe oturtulması ile ilgili olarak yetiştirebilirsem bu akşam bir posta, beceremezsem yarın toplantıya çıktı olarak getireceğim.
herkeslere iyi çalışmalar..
görüşmek üzere.
esra s."
sonrasına gelince, şimdilik bir head imaj oluşturdum, tepkiler doğrultusunda görüntümüzü değiştirdik (:
kayıt(içi)dışı, bana da çok çekici geliyor en kısa zamanda belirteceğim düşüncelerimi, elinde çalışma ekiplerinin listesi olan birileri onları yazarsa güzel olur,
görüşmek üzere
yelta
yeni katilimcilar
merhaba arkadaslar
herkesi blog'a ekledim, e-mail grubuna
http://groups.yahoo.com/group/mim-ortabahce/
adresinden basvurup uye olabilirsiniz.
bugunku toplanti da oldukca iyiydi ben kayit-ici/disi diyorum hala, nedenlerimle beraber aciklarim bir ara :)
sevgiler
doruk.
ps. yeni renkler esra sakinc icin :)
herkesi blog'a ekledim, e-mail grubuna
http://groups.yahoo.com/group/mim-ortabahce/
adresinden basvurup uye olabilirsiniz.
bugunku toplanti da oldukca iyiydi ben kayit-ici/disi diyorum hala, nedenlerimle beraber aciklarim bir ara :)
sevgiler
doruk.
ps. yeni renkler esra sakinc icin :)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)